Burada Slowly’de harika bir adamla tanıştım. Onun saf ve nazik bir ruhu var…
Read more
Burada Slowly’de harika bir adamla tanıştım. Onun saf ve nazik bir ruhu var…
Read moreIn my childhood, I remember I read a book where that guy used to have a pen friend, whom he never met in his lifetime.
Read more“Slowly”de iyi bir arkadaş buldum! Beni her zaman destekliyor, anlıyor, önem veriyor ve her durumda yanımda oluyor.
Read moreBu “umutsuz romantik” kelimesinin bana neden böyle güçlü bir his verdiğini, cevabını beklerken geceleri beni uyanık tuttuğunu açıklayamıyorum…
Read moreMektuplarınız birini iyileştirebilir, hassas bir ruhu sevebilir, iyiliği yüceltebilir ve davayla savaşabilir.
Read moreThe act of correspondence where you share a bit about yourself can make you feel a smidge vulnerable at first, but if you give it some time, it will pay off.
Read moreDerinlerde, herkesin kendi kültürlerinin sınırlarının ötesinde neler olduğunu keşfetmek istediğini düşünüyorum—büyük, geniş dünya.
Read moreThe first letter I’d ever sent was the very first letter she had ever read. Coincidental?
Read moreBir mektup alacağımı gördüğümde vücuduma hücum eden heyecan hissi çok tuhaf.
Read moreGil çok çaba sarf etti, çalışmasına rağmen çok zaman ayırdı ve bize kendi memleketi Querétaro’daki birçok güzel yere götürdü, bu yerlere onsuz asla gidemeyeceğimiz yerlerdi.
Read moreBelki beni buraya getiren bir tür yalnızlıktı. Ama, en derinde, türümüzün bir gerekliliği ve bir ihtiyacı: İletişim kurmak, birileriyle bir ilişki içinde olmak, bir bağ bulabilmek.
Read more“Arkadaşlık yavaş olgunlaşan bir meyvedir.” Aristoteles bunu biliyordu ve Slowly bunun bir kanıtı.
Read more