fbpx
Ahmetfurkan

Ahmetfurkan

🇹🇷 Türkiye
Slowly Hikayesi

Merhabalar,
Ben genç bir Türk şairiyim. İkinci kitabım için uğraşıyorum şimdi.
Zaman geçiyordu. Her şey evriliyordu. Lise yıllarında öğretmenime bizimle Erasmus Plus yapan kardeş okulumuzla birlikte Avrupa’ya giden kafileye mektup  yazmayı önerdim. Kabul ettiyse de yazmadık. Sonra Türkiye’de tatilde tanıştığım bir arkadaşıma mektup yolladım. Mektuptan sonra samimiyet bağımız kalmadı çünkü gerçekten tanışıyorduk ve aynı ülkedeydik. Saçma bulmuştu. Bende mektuplaşma uygulaması kullanmayı tercih ettim. Öyle de güzel oldu.Uygulamaya yeni başlamıştım. İlk mektup arkadaşım Nilgün Marmara gibi olmaktan korkuyorum demişti. Mesaj geldikten iki dakika sonra samimi bulup “”Tatlı biri galiba…” dediğim arkadaşımın artık uygulama kullanmadığını gördüm. Belki de ölmüştür bilemeyiz. Ama şunu bilebiliriz: Bir uygulama düşünün psikologdan daha fazla hipokrat yemini var. Her şeyi herkese yazabiliyorsun. Belli kurallar çerçevesinde pek tabii. Güvenilir, dostane, nostaljik, teknolojik ve süre olduğu için çok iyi düşünmek zorundasın bir kere yazabiliyorsun. Son zamanlarda yabancı dilim epey gelişti. Haberleri izliyorum bir olay oluyor. Aslını orada yaşayan birine sorup teyit ediyorum. Bu inanılmaz bence. Ülkemde gerçek edebiyattan anlayan insan pek yok maalesef ama bir İngilizle Sheakespeare, Fransızla Volteire, Mauppassant…, İtalyanla Dante, İskandinav biriyle Imgvar Ambjorensen tartışabilirim. İspanyollardan yerel müzikleri öğrenebilir. Ruslarla deniz özlemleri ve Tolstoy’un bisikleti felsefesini tartışabilirim.

Sıcak,samimi, güvenli,yenilikçi,edebi,herkese göre = Slowly

Şimdi İran’a seyahat etmek istiyorum. Doğu’nun mistik güzellikerini görmek için ve elbette İranlı dostlar edinmeye çalışıyorum gitmeden. İran’a giden bir Türk gezgini demişti ki: “Doğu’ya rehberle gidersen insanların gözlerindeki parıltıyı göremezsin. Bunu görebileceğim şimdi. Teşekkürler Slowly.

© 2024 Slowly Communications Ltd.    
Kullanım Şartları     Gizlilik Politikası     Cookies