fbpx
LuWat

LuWat

🇧🇷 Brezilya
Slowly Hikayesi

Originally written in English. Translated by r.iver.

Her şey otomatik eşleşmeyi kullanarak mektup göndermem ile başladı. İnsanlar genellikle seninle ortak yanları olmadığında cevaplamazlar ya da kısa mektuplar gönderirler. Her neyse, bir süre sonra asla ilk mektubu yazmadığını, mektupların ona gönderilmesini beklemeyi tercih ettiğini söyleyerek bana cevap gönderdi.
İlk mektuplaşmalarımız oldukça kısaydı ama bu önemli değil. Filmler, müzik ve seyahat etmek hakkında konuştuk – farklı tarzlarımız olmasına rağmen. Ben kpop severken o heavy metal severdi. Ben birkaç ülkeye seyahat etmişken o sadece bir kere ülkesinden ayrılmıştı.

Zaman geçtikçe, onun kedileri, ülkelerdeki güzel yerler, değişik konseptli gruplar gibi daha fazla konuşacak konu bulduk. Bu konuşmalar nasıl başladı bilmiyorum, sadece konunun doğal bir şekilde aktığını biliyorum. Sohbete nasıl devam edeceğime dair bir kez bir şüphe bile duymadım.

Konuşacak konularımızın artmasıyla mektuplarımız daha da uzunlaşıyordu. Üniversitede çok yoğun bir yıl geçiriyordum. Her zaman ya meşguldüm ya da evde değildim. Bu yüzden mektubun tamamını günlerce okumanın yanı sıra mektuba cevap yazmam biraz zaman alıyordu. O da çok çok çalışıyordu. Huzurevinde hemşireydi, öyle olsa bile benden daha hızlı cevap verirdi.

Bu günlerde, mektubunu cevaplamamın bu kadar uzun sürdüğü için üzülüyorum. Bu yüzden mektubunu ulaştığı gün yazmaya başlamalıydım. Mektuplarımız o kadar uzundu ki, hızlı bir cevap istediğimizde ya da diğerini hatırlatan bir şey gördüğümüzü bildirmek için kısa mektuplar gönderirdik ve her zaman “sakin ol cevabı hala yazıyorum.” ya da “koca mektubun için bekliyorum” gibisinden şeyler söylerdik! Hahahahahhaha!

Bir mektupta milyonlarca konuyu konuştuk, en çok tekrar eden konular bu yıl gideceği heavy metal festivali, benim gelecekteki dövmelerim ve onun rastgele dövmeleriydi. Her yıl gittiği belli bir festival için heyecanlıydı, jeoloji bölümünde yaptığım şeyleri anlattığımda her zaman ilgisini çekiyordu, her zaman treks yapmamla (ben beğenmesem bile) ve konuşmak istediğim herhangi saçma konularla ilgileniyordu.

Ona yazmak vakit alıyordu ama koşuşturmalı günlük hayatımın ortasındaki serin bir esinti gibiydi. Üniversitede olduğumdan yalnız yaşıyordum bu yüzden bazen yalnızlık hissi oluyordu. Ama onun mektuplarını okurken bu his tamamen kayboluyordu. Senden fiziksel olarak çok uzakta olan birinin senin yakınında olan birinden daha fazla rahatlık vermesi harika bir şey. O beni her zaman bu şekilde hissettirirdi.

Son konumuz pandemiydi, onun ülkesinde durumun nasıl gittiğini sordum. O sıralarda Brezilya’da herhangi bir vaka görülmemişti. İyi olduğunu ve her şeyin daha sakin olduğunu söyleyerek cevap verdi. Avrupa’da işler kontrolden çıkmaya başladığında ondan gelen mektubu cevaplıyordum. Haberleri gördüğümde ona nasıl olduğunu ve bakımını üstlendiği yaşlıların durumunun nasıl olduğunu soran kısa bir mektup gönderdim. Bir süre sonra da onun son mektubunu cevaplayan uzun mektubumu gönderdim. Ama hala cevaplanmadılar.

En son iletişimimizden bu yana 8 ay oldu ve o en son uygulamaya gireli 7 ay geçti. İşini düşünerek itiraf ediyorum ki, en kötüsünden korktum ve bugün bile arada onun profiline girip durum güncellemesini bekliyorum. Bana cevap vermiyorsa bile, onun iyi olduğuna dair bir işaret rahatlatıcı olabilir. Onun profilinin açılmasını her beklediğimde, “2 saat önce görüldü” ya da buna benzer bir şey okumak için dua ediyorum. Maalesef bu sadece bir beklenti, asla gerçek değil.

SLOWLY

Dünyayla mektuplaşmaya başlayın!

4.7   8 Mn+

© 2024 Slowly Communications Ltd.    
Kullanım Şartları     Gizlilik Politikası     Cookies